Çok güçlü okside etme ve çok etkili dezenfekte etme özelliği sayesinde dünya çapında içme suyu sağlayan arıtma tesislerinde mikrop öldürücü olarak kullanılmaktadır.Yüksek oksidasyon kuvveti ile ozon, aynı şartlar altındaki klordan 3125 defa daha fazla bakteri-E.coli- tahribatında etkin rol oynamaktadır. O3 gazının dezenfeksiyon sonrasında artık ve kalıntı bırakmayan tek dezenfektan oluşu, özellikle gıda sanayinde kullanımını, diğer dezenfektanlara göre avantajlı kılmaktadır.O3 moleküler formülü ile oksijen (O2) halidir. Havadaki oksijen, hava yoluyla güçlü bir elektrik akımının boşaltılmasına maruz kaldığında oluşur. Doğada, yıldırım havadan geçerken üst atmosferde oluşur. Bazılarının, atmosferin kokusunu "temiz" hissettiren, gök gürültülü fırtınanın geçmesiyle ilişkili keskin koku, doğal olarak oluşan ozona atfedilir. O3 kararsız ve oluşumdan kısa bir süre sonra O2'ye dönüşüyor. Güçlü bir oksidan olup su arıtımında en güçlü dezenfektanlardan biridir.
O3 kuvvetli bir oksidan olup yüksek bir oksidasyon gücüne sahiptir.Ozonun bakteri öldürücü etkileri klora benzemekle birlikte klordan iki kat daha etkili bir gazdır. O3 , oksijenin özel bir halidir. Bir oksijen molekülünün 2 oksijen atomundan ibaret olmasına mukabil, ozon 3 oksijen atomundan teşekkül eder.
O3 , havadaki oksijenden veya saf oksijenden üretilir.
O3 Teknolojisinin Avantajları;
• O3 , yapısı dolayısıyla organik madde, demir, mangan, amonyum gibi kirleticiler için iyi bir oksidant, bakteri, virüs ve mikroorganizmalar için de iyi bir dezenfektandır.
• O3 sistemlerinin ilk yatırım maliyeti yüksek olmasına rağmen uzun vadede klor, brom gibi halojenlerin daha az kullanılması, işletme ve bakım masraflarının düşük olması nedeniyle daha ekonomiktir.
• O3 diğer dezenfektanlara göre daha güçlü ve çabuk etki yapan bir oksitleyicidir. Temas süresi çok kısadır.
• O3 oksidasyonun yan ürünü olarak oksijen, karbondioksit ve ısı açığa çıkar. Bu yan ürünlerin sağlık ve çevre üstünde olumsuz etkisi yoktur.
• Kimyasal madde gerektirmez. Çabuk parçalanabilen bir yapıya sahip olduğundan kalıcı bir oksitleyici ile birlikte kullanılması verimi artırır ve oksitleyici sarfiyatını % 50 azaltır.
Ozonun diğer bir yararı da suyun koku ve tadını iyileştirmesidir. Ozonun diğer oksitleyicilere olan bir üstünlüğü, suyun niteliklerini bozacak kalıntılar bırakmamasıdır. Böylece ozonla dezenfeksiyon sonucu sularda hoş olmayan koku ve lezzet oluşması sorunu söz konusu olmaz. En büyük dezavantajı üretiminin pahalı olmasıdır.
1991’de Amerikan Çevre Koruma Ajansı ozonun mikrobik kirleticilere karşı alışılmış dezenfektanlardan çok daha etkili olduğunu onaylamıştır. Bunlara E.coli, Salmonella, Giardia, Cryptosporidium dahildir. Mesela ozon Giardia üzerinde klora nazaran 300 kat daha etkili olabilmektedir. Hücre zarını yırtarak patojenler üzerinde bilinen dezenfektanlardan daha çabuk etkili olabilmektedir. Hücreleri böyle çabuk tahrip etmesi mikroorganizmaların dezenfektana karşı direnç kazanmalarını da önler. ozon mikrobun hücre duvarını kırarak yok olmasına sebebiyet verir. Klor ise mikrobun hücre zarından içeriye difüzlenerek onun ölmesini sağlar. Sonuç olarak ozon kirleticiler üzerinde sadece hızlı değil, aynı zamanda çok daha geniş bir spektrumda etkili olur.
Atıksular, içerisinde bakterilerden başka organik esaslı maddelerde içerirler. Yüzey sularının içerdiği renklilik suda bulunan humik, fulvik ve tannik diye bilinen asitlerdendir. Bu maddeler bitkisel kökenli maddelerin çürümesinden dolayı meydana gelen doğal organik maddelerdir. Renk verici bu bileşikler çiftli bağlara sahiptir. Ozon bu bağları ayrıştırıcı özelliğe sahiptir. Ozonlama sayesinde suya kötü tad ve koku verilen maddeler giderilir: ozonlanacak su ne kadar temiz ve berrak ise dezenfeksiyonda o kadar az ozon harcanır böylelikle işlem amacına ulaşır ve dezenfeksiyonda o kadar iyi sonuç alınır. Ozon tarafından en kolay okside edilebilen maddeler; fenollikler, deterjanlar, tarım ilaçları, böcek ilaçları, kimyasal atıklar, humik asitler, aromatik bileşikler, proteinler ve aminoasitlerdir.